KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Apuhan’a ulaşan hastada, ağız tabanından sol çeneye yayılan agresif tümör tespit edildi. Yine metastaz yapan tehlikeli tümör, 3 saatlik operasyonla başarıyla çıkarıldı. Hastanın yanağından ceviz büyüklüğünde tümör çıkarıldı ve göğüs bölgesinden doku nakledilerek yeni bir yanak yapıldı.
Profesör. kamışla beslenen ve yavaş konuşabilen hastanın ölümden döndüğünü söyledi. Apuhan, “Dilin ve çenenin bir kısmını çıkarmak zorunda kaldık. Tümör hastanın boynuna yayıldığı için boyun bölgesini de temizledik. Hastamız konuşma, yemek yeme gibi önemli hayati fonksiyonlarını kaybetmenin eşiğindeyken” dedi. ve içki içen genç, göğsünden alınan dokuyla başarılı bir yanak nakli yapılarak sağlığına kavuşturuldu.” “Hastayı ağızdan beslemeye başladık, rahatlıkla yutkunabiliyor. Yakında taburcu olacağız” dedi.
Aiganym Yeleuova’nın hastalığı, tümörün tamamen ortadan kaldırılamaması nedeniyle tekrarladı. Ancak yeniden ameliyat olma riski nedeniyle Kazakistan hastanelerinde tedavi edilemeyen Yeleuova’ya, Türkiye’deki Hisar Hastanesi Intercontinental’de kulak burun boğaz (KBB) ve baş boyun cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Tayfun Apuhan’a başvurdu.
Profesör. Dr Tayfun Apuhan, şunları söyledi: “Bu vakalarda en önemli faktör geride tümör kalmamasıdır. Ciltte kalıntı bırakmaması için önlem almamız gerekiyordu. Hastamızda; Deriyi, dilin bir kısmını ağız tabanından ve çenenin bir kısmını çıkarmak zorunda kaldık. Aynı zamanda tümör boyun bölgesine de sıçradığı için bu bölgedeki tümörü de çıkardık. Bu durumda en önemli şey rekonstrüksiyonun sağlanmasıydı (anatomik bütünlüğü sağlarken ekstremitenin fonksiyonunun da geri kazanılması). Tümörün tamamını çıkardıktan sonra dokuyu boş alana aktarmamız gerekiyordu. Bu hastamızda kas ve deriyi göğüs bölgesine transfer ederek ameliyatı tamamladık. Ameliyat sonrası sekizinci gündeyiz. Hastayı ağızdan beslemeye başladık, rahatlıkla yutkunabiliyor. “Yakında taburcu olacağız” dedi.
“AĞIZ KANSERLERİ AGRESİF BİR İLERLEME GÖSTERİR”
Ağız tabanı tümörlerinin çok agresif olduğunu vurgulayan Prof. Baş ve boyun bölgesinin tamamı çok agresif olduğundan tedavisi öncelikle cerrahidir. “Ameliyat yapılırken mutlaka tümör dokusu bırakılmaması gerekiyor. Bu alan özellikle hassastır. Hem fonksiyonel hem de estetik açıdan önemli olduğu için işleyişi biraz zahmetlidir” dedi.
“TÜRKİYE BU CERRAHİ YÖNTEMLER İÇİN HARİKA BİR YERDE”
Prof., bu tür operasyonlarda yüz felci, dil felci gibi durumların ortaya çıkabileceğini söyledi. Dr. Apuhan, şunları söyledi: “Özellikle transfer edilen dokuda yetersiz beslenme yani nekroz sorunu oluşmuş olabilir. Ama sekizinci gündeyiz. Hasta oldukça sağlıklı olup rahatlıkla yemek yiyebilmektedir. Türkiye olarak bu konuda çok iyi durumdayız. Bunu gururla söyleyebiliriz. Özellikle baş boyun tümörlerinin etolojisinde; Sigara, alkol, son zamanlarda artan HPV virüsü, ultraviyole ışınlara ya da radyasyona maruz kalma gibi şeyler kansere zemin hazırlıyor. Erkeklerde ve ileri yaşlarda biraz daha sık görüyoruz. “Çevresel faktörler, yaşam tarzı, kötü ağız hijyeni gibi bunların hepsi nedendir ve kansere zemin hazırlar” diye uyardı.