22 ve 23 Kasım tarihlerinde Johannesburg Fuar Merkezi'nde (NASREC) düzenlenen zirvede, iklim finansmanı, borç hafifletme mekanizmalarının güçlendirilmesi, kalkınma yatırımlarına daha adil erişim ve yerel ekonomilerdeki kritik madenlerin değerinin korunması gibi Küresel Güney'in önemli konuları tartışıldı.
Zirveye ayrıca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Japonya Başbakanı Takaiçi Sanae, Kanada Başbakanı Mark Carney ve Avustralya Başbakanı Anthony Albanese de katıldı.
G20 Liderler Zirvesi
Küresel ekonomik üretimin yüzde 85'ini, dünya ticaretinin yüzde 75'ini oluşturan ve dünya nüfusunun üçte ikisini kapsayan G20 ülkelerinin liderleri, bu yılki üç oturumlu toplantıda dünya ekonomisinin geleceğini şekillendirecek reform konularını ele aldı.
Dünkü zirvenin ilk oturumunda kapsayıcı ve sürdürülebilir büyüme için ticaret, kalkınma finansmanı ve borç yükünün azaltılmasının rolü ele alındı.
İkinci oturumda ise afet riskinin azaltılması, iklim değişikliğiyle mücadele, adil enerji geçişi ve gıda sistemlerinin güçlendirilmesi konuları ele alındı.
Zirvenin ilk gününün sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa'nın liderler onuruna verdiği akşam yemeğine eşi Emine Erdoğan da eşlik etti.
Ramaphosa, Johannesburg'da gösterilen birlik ruhunun korunması çağrısında bulundu
Bugün gerçekleştirilen üçüncü oturumda kritik madenlerin kullanımı, insana yakışır iş fırsatları ve yapay zekanın küresel ekonomi ve çalışma hayatlarına etkileri tartışıldı.
Zirvenin kapanış oturumunda konuşan Başkan Ramaphosa, Güney Afrika'nın başkanlık yetkisini Afrika ve Küresel Güney'in önceliklerini G20 gündeminin merkezine yerleştirmek için kullandığını söyledi.
Zirvenin ilk gününde kabul edilen sonuç bildirgesine ilişkin Ramaphosa şunları söyledi: “Güney Afrika'daki G20 Zirvesi Liderler Bildirgesi sadece sözler değil, dünya çapındaki insanların yaşamlarını iyileştirecek somut eylemlere yönelik bir taahhüttür.” dedi.
Liderlere Johannesburg'da gösterilen birlik ruhunu sürdürmeleri çağrısında bulunan Ramaphosa, konuşmasının sonunda şunları söyledi: “Bu G20 zirvesinin tokmağı resmen zirveyi kapatıyor ve artık G20'nin bir sonraki başkanı ABD'ye geçti. Gelecek yıl tekrar buluşacağız. Zirve kapandı.” dedi.
son açıklama
Johannesburg zirvesinin en önemli olaylarından biri, ABD'nin muhalefetine rağmen Johannesburg'da düzenlenen G20 liderler zirvesinin sonuç bildirgesinin liderler tarafından kabul edilmesiydi.
ABD Başkanı Donald Trump, Güney Afrika'daki beyaz azınlığa yönelik “ırk temelli ayrımcılık” iddialarını öne sürerek zirveye katılmadı ve ABD temsilcisi de hazır bulunmadı.
ABD, zirvenin nihai açıklamasının yayınlanmasına itiraz etti ve bunu boykot etti. ABD yönetimi, Güney Afrika'nın bu yıl G20 gündemine aldığı iklim değişikliğiyle mücadele, temiz enerjiye geçişin finansmanı ve iklim kaynaklı felaketlere hazırlık gibi konulara da karşı çıktı.
Trump yönetimi özellikle zirvenin nihai açıklamasında “iklim değişikliği” ve “yenilenebilir enerji” terimlerinin yer almasını istemedi.
G20 liderleri, diplomatik baskılara rağmen, Pretoria yönetiminin çabaları sonucunda, normalde zirvenin sonunda yayınlanan deklarasyonu ilk oturumda kabul etti.
Sonuç bildirgesinde küresel çatışmaların sona erdirilmesi, iklim finansmanının artırılması ve Afrika'nın kalkınma önceliklerinin küresel gündemin merkezine yerleştirilmesi vurgulandı.
Açıklamada, Filistin'in ilk kez diğer çatışmalarla aynı bağlamda anıldığı, Paris Anlaşması'nın hedefleri ve gelişmekte olan ülkelere yönelik trilyonlarca dolarlık iklim finansmanı ihtiyacının yeniden teyit edildiği belirtildi.