Köyceğiz, salgından özellikle 4 yaş altı çocukların, hamilelerin, 65 yaş üstü kişilerin ve kronik rahatsızlığı bulunanların etkilenebileceğini anlattı. Uzman doktor ayrıca günün en sıcak saatlerini belirterek, bu saatlerde zorunlu olmadıkça dışarı çıkılmaması gerektiğinin altını çizdi.
Açık havada çalışmak zorunda olanların mümkün olduğunca güneşte korunmasız kalmamaya dikkat etmeleri, aşırı hareketlerden kaçınmaları ve tuz içeren sulu yiyecekleri sık sık tüketmeleri gerektiğini vurgulayan Köyceğiz, şöyle konuştu: “Dışarıda olduğunuzda bol, rengarenk şeffaf giysiler tercih edin. Hafif, sıkı dokunmuş kumaşlarla, geniş kenarlı ve nefes alabilen.” “Güneşin zararlı ışınlarından koruyan delikli şapka ve güneş gözlüğü takın. Park halindeki araçlarda uzun süre kalmayın ve araçta uzun süre kimseyi bırakmayın.”
“Gün içerisinde duş almak veya ayaklarınızı, ellerinizi, yüzünüzü ve boynunuzu soğuk suyla ıslatmak gibi canlandırıcı yöntemler kullanın. Susamasanız bile her gün en az 2-2,5 litre (10-12 bardak) su tüketin. Mide kramplarına neden olabileceği için “Çok soğuk ve buzlu içecekleri tercih etmeyin.”
Bazen sıcaktan etkilenmenin mevcut durum ve koşullar nedeniyle kaçınılmaz olabileceğini vurgulayan Dr. Edanur Köyceğiz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nedenle aşırı sıcakların sağlık üzerindeki ortak etkilerini ve yapılması gerekenleri hatırlatmak isteriz. Isı döküntüsü yani deri döküntüsü; sıcak ve nemli havalarda aşırı ısınmaya bağlı olarak çocuklarda sık görülen göğüs ve dirsek iç yüzeyi gibi kıvrımlarda görülen küçük döküntüler şeklinde bir döküntüdür. Her yaşta görülebileceği gibi daha fazla tahrişi önlemek için sıcak duş almak ve vücudu havluyla kurulamaktan kaçınmak etkili olacaktır.
“Gevşek, pamuklu giysiler giymek o bölgenin daha fazla tahriş olmasını önler. Yenidoğanlarda kullanılan bezlerin sık sık değiştirilmesi de ısı döküntülerinin önlenmesi açısından önemlidir. Güneş çarpması/sıcak çarpması, aşırı ısı nedeniyle vücut ısısının düşürülememesiyle karakterize bir durumdur. Vücut ısısı 10-15 dakikada 40-40 dereceye çıkar. 41 santigrat dereceyi aşabilir. Vücut ısısını düzenleyen terleme mekanizması bozulduğundan terleme olmaz, kırmızı ve sıcak olur, baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı varsa terleme olmaz; -kusma, koyu halkalar ve bulanıklık/bilinç kaybının ortaya çıkması komaya neden olabilir Tedavi edilmezse kalıcı hasarlara ve hatta ölüme yol açabilir. Derhal serin ve havalandırılmış bir yere götürülür (varsa klima, vantilatör vb. ile ortamı soğutun) .), sıkı kıyafetleri gevşetin ve mümkünse koltuk altı, kasık ve alın bölgesinde dolaşım lenfatik akışının yoğun olduğu bölgeleri ıslatın. Hastanın bilinci kapalı ise sıvı verilmemeli ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir.”
Isı bitkinliğinin güneş çarpmasının daha hafif bir şekli olduğunu ve hayati tehlike oluşturmadığını vurgulayan Köyceğiz, şöyle konuştu: “Sıcak bitkinliği yaşlılarda, yüksek tansiyonu olanlarda ve güneş altında çalışanlarda daha sık görülür. Yorgunluk belirtileriyle kendini gösterir. , halsizlik, bayılma, aşırı terleme, hızlı nabız ve ateş.” Deri soğuk ve nemli, nabız hızlı ve zayıf, nefes alma hızlı ve sığ, bilinç açık. Derhal uygun önlem alınırsa genel koşullar hızla iyileşir. Kişi serin bir yerde dinlenmeye alınır, elbiseleri gevşetilir ve ıslak havlu/bezle bacakları kaldırılır.
Aşırı terleme nedeniyle mineral kaybı meydana geldiğinden başta tuzlu ayran olmak üzere bol sıvı verilir. Yaklaşık 1 saat içerisinde kişinin genel durumunda düzelme olmazsa mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Sıcak krampları da sıcak bitkinliğinin belirtilerinden biridir. Sıcak havalarda aşırı aktivite/yoğun egzersiz nedeniyle terlemeye bağlı olarak vücutta hızlı su ve mineral kaybı meydana gelir. Düşük mineral seviyeleri sıklıkla karın, bacak ve kol kaslarında ağrılı kramplara neden olabilir. Isı krampları için tıbbi tedaviye gerek yoktur. Fiziksel aktivite durdurulur, kişi sessiz, serin bir yerde oturarak meyve suları veya mineralli içecekler içer. “Kramp oluştuktan sonra en az birkaç saat fiziksel aktivite yapmamalı, bir saat içinde geçmezse en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız” dedi.
Edanur Köyceğiz, uzun süre güneş ışığına maruz kalmayla güneş yanıklarının oluştuğunu, cildin kırmızı, ağrılı ve aşırı sıcak olduğunu anlatarak, şöyle konuştu: “Güneşe maruziyet durdurulur, vücut bütünlüğü bozulmamışsa güneş yanığı olan bölgelere soğuk temas ettirilir. Etkilenen bölgelere su ve nemlendirici tıbbi losyon sürülmeli, asla yağ, salça, yoğurt, diş macunu vb. sürülmemelidir.
“Etkilenen kişinin ateşi, su toplaması ve şiddetli ağrısı varsa veya 1 yaşından küçükse en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Güneş ışınlarının sağlık üzerinde önemli olumlu etkileri vardır. Uzun süre maruz kalınması halinde olumsuz etkiler de ortaya çıkabilir. Zaman içerisinde cildin erken yaşlanması, gözlerde katarakt gelişmesi, “Cilt kanseri ve güneş lekelerinin ortaya çıkması da bu olumsuz etkiler arasında yer alıyor” dedi.