Beşiktaş’ta 2 Nisan’da bir gece kulübünün tadilatı sırasında çıkan yangında 29 kişi hayatını kaybetti. Olayla ilgili başlatılan soruşturmada 7 kişi tutuklandı, 2 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 7’si tutuklu 9 kişinin yargılanmasına bugün devam edildi. İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuklu 7 sanık, Marmara Cezaevi ön salonunda çıkarıldı. Duruşmada tutuklu olmayan iki sanık, tarafların avukatları ve kazada hayatını kaybedenlerin yakınları hazır bulundu.
“BU OLAY İLAHİ BİR EMİRDİR”
İş yerinin tadilatı sırasında metal işleri yapan tutuklu sanık Çağatay Altunay savunmasında şunları söyledi: “Bu acı olaydan dolayı çok üzgünüm. Ramazandan bir hafta önce disko metal işlerini yapmayı konuşmuştuk. Daha sonra mekanın sahibiyle görüştük ve iş konusunda anlaştık. Yaklaşık 15 gün boyunca şantiyede sorunsuz çalıştık. Kaza günü Pendik’teki iş yerimde çalışıyordum. Adamlarımdan biri malzemeleri almak için olay yerindeydi. Yangını duyduğumda hemen olay yerine ulaştım. Yangınla mücadele etmek için üst kattan asamın indiğini görebilirsiniz. İsteseydi yangından kurtulabilirdi. Bana yüklenen suçu kabul etmiyorum. Personelim yabancı uyruklu olduğu için defalarca çalışma izni almayı denedim ama başaramadım. İş güvenliği konusunda üzerime düşeni yapamadım. 15 yıldır metal marangozlukla uğraşıyorum ve şu ana kadar hiç iş kazası yaşamadık. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tüm yükümlülüklerimizi mümkün olduğunca yerine getirmeye çalıştım. Adalete güveniyorum. Hak ettiğim maddi tazminat için avukatlarımla görüşerek üzerime düşeni yapmak istiyorum. İşletme sahiplerinin işlerini erken bitirmeleri için onlara baskı yaptığını duydum. İşi bitirmek için acelemiz vardı. Bu olay takdir ettiğiniz gibi ilahi bir şekilde emredildi. Merhametine yalvarıyorum. “Serbest bırakılmamı talep ediyorum” dedi.
“TADİLAT SIRASINDA KÜÇÜK AMA YANICI BİR CİSİM GÖRDÜK”
Sanık Kahraman Erdem şunları söyledi: “Mobilya dekorasyon işim var. Gece kulübünün tadilatı ile ilgilenmesi için Çağatay’a teklifte bulunduk. Daha önce burada iş yapmıştım. Tadilat çalışmaları sırasında küçük ama yanıcı bir cisim gördük. Daha sonra yanıcı maddeyi üretim yaptığımız yerden uzaklaştırdık. Kaza günü ben üst katta teknik konularla ilgileniyordum. Birinin bağırdığını duyup alt kata koşan insanları gördüğünde koridora açılan bir kapı vardı, normalde kilitliydi. Memduh o kapının anahtarının kendisinde olduğunu söyledi. “Anahtarı getirdi, kapıyı açtı ve dışarı çıktı” dedi.
“Daha ÖNCE YAPILAN TADİLATLAR İÇİN BELGELİ İZİN ALMADIM”
Gece kulübü sahibi Şahzade Şekergümüş ise savunmasında şunları söyledi: “Dükkânımızı her yıl ramazan ayında kapatıp yeniliyoruz. Bu yıl da dekorasyonun aynı şekilde değiştirilmesi konusunda Ersin Bey ile anlaştık. Dekorasyon işlerimizi zaten yapmıştı. Tadilat öncesi Belediyeye gittim ama seçim arifesi olduğu için bana randevu verilmedi. Bir belediye yetkilisi, seçim zamanı olduğu için şu anda kimsenin bu işi yapamayacağını belirterek, “tadilat yapmalısınız” dedi. Daha önce yaptığım tadilatlar için belgeli izin almamıştım. Mimarlardan bir gün işyerinde çalışanlarla buluşarak geliştirdikleri projeleri değerlendirmelerini istedim çünkü onlar nasıl çalışacaklarını daha iyi biliyorlardı. Tadilat sırasında genellikle hep kulüpteydim. Yangından önceki gece sahur yemeğini yedikten sonra eve döndüm. “Öğle vakti yangın çıktığını duyunca arabamla doğruca iş yerine gittim” dedi.
“İŞİN BİLDİĞİM TEK EKSİKLİĞİ FLEROSEN LAMBALAR OLDU”
Şekorgmüş, şunları söyledi: “Kaza günü Genelkurmay Başkanımız kendi arasında oluşturduğu sosyal medya grubuna mesaj göndererek tüm personelin saat 11.00’de tesiste olmasını istedi. Yangın sırasında bu kadar çok personelin bulunmasının nedeninin bu olduğunu düşünüyorum. Daha önce tadilat öncesi belediyeye gittiğimizde bağış karşılığında izin alınmıştı. Ayrıca farklı mahallelerde gece kulüpleri işlettim. Aynı şekilde yerel belediyenin benden bağış yapmamı istediği yere bağış yapardım. Kasaya para yatırıyordum. Sektörde iki sesimiz var. “Biri malların kabul edildiği yer, diğeri ise müşterilerin giriş çıkış yaptığı yer” dedi. Mahkeme başkanı “herhangi bir çıkış işareti var mıydı?” diye sordu. diye sorulduğunda Şekorgmüş, şunları söyledi: “Benim bildiğim işte eksik olan tek şey floresan lambalardı. Loca ve sahne yanlarındaydı. Normalde her yerde tabelalar vardı. “Tadilat sırasında kaldırılıp kaldırılmadığını bilmiyorum” dedi.
“SÜREKLİ BİR YANGIN RAPORU ALINDIĞINI NE GÖRDÜM NE DE DUYDUM”
Şikâyetçinin avukatı, ruhsat devri sırasında itfaiye raporu olmadan nasıl gece kulübü açtığını sorduğunda Şehzade Şekergümüş, şunları söyledi: “37 yıldır gece kulüplerinde çalışıyorum. “Geçmişte itfaiyeden gelen bir ihbarı ne gördüm, ne de duydum” diye cevap verdi. Şikayetçi avukatlar Şekorgmüş’e, “Tadilat çalışması sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi veya Beşiktaş Belediyesi sizi denetlemeye geldi mi?” diye sordu. Ancak Şehzade Şekergümüş, seçim dönemi olduğu için izin döneminde kimsenin onlarla ilgilenmediğini, oradaki tadilat sırasında da denetim yapılmadığını söyledi. Şikayetçi avukatı, yangın sonrasında sigorta poliçesinin olup olmadığı sorulduğunda Şekorgmüş’ün, şirketin sigortası olduğunu ancak yangın poliçesinin olmadığını söylediğini söyledi. Sanık avukatları müvekkillerinin tahliyesini ve beraatini istedi.
2 sanığa tahliye kararı
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Dursun Çelik ve İbrahim Güçlüci’nin adli kontrol kararıyla tahliyesine karar verdi. Diğer sanıklar İsmet Şen, Şahzade Şekergümüş, Çağatay Altunel, Kahraman Erdem ve Mehmet Memduh Ceylan’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Komisyon, yetkili kurumlardan işletme ruhsatı ve itfaiye raporlarının istenmesine karar vererek duruşmayı 7-8 Ekim’e erteledi.
suçlama
İstanbul Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede 29 kişi “mağdur”, 27 kişi “müşteki” ve 9 kişi de “sanık” olarak yer aldı. İddianamede, 2 Nisan günü saat 12.35 sıralarında “Maskeli Balo” adı verilen iş yerinde yangın çıktığı haberi üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekiplerinin gönderildiği, içeride mahsur kalan kişileri dışarı çıkardığı, 29 kişinin de iddia edildiği belirtildi. yangında hayatlarını kaybetmişlerdir. Yangın raporunun yer aldığı iddianamede, yangının söndürülmesinin ardından yapılan incelemede, resepsiyon bölümünün girişinden yaklaşık 15 metre mesafede yangın nedeniyle ciddi tahribat ve deformasyonların meydana geldiği belirtildi. şirket malları. ve o bölgede yapılan derinlemesine incelemede, yenileme işlerinde kullanılan ve prize bağlanan bir elektrik kaynak makinesinin, bir elektrik metali olduğu ortaya çıktı. Kesme motorları ve çeşitli endüstriyel tip oksijen tüpleri gibi elde taşınan elektrikli aletlerin bulunduğunu da belirtmek gerekir. İddianamede, yenileme çalışmalarının yapıldığı gece kulübünde, mevcut söndürme sistemi ve çalışmayan yangın kabinlerinin yanı sıra acil aydınlatma ve yönlendirme levhalarının da bulunmadığının değerlendirilmesi sonucunda, yangının kolaylıkla kontrol altına alınabileceği belirtildi. yanıcı maddeleri elektrikli kaynak makinesi kullanarak tespit ettiğini belirterek, şunları ekledi: “Ancak şüpheliler özen yükümlülüğünü ihlal ettiler” “Öngörülebilir ancak istenmeyen sonucun kasıtlı bir hareketten kaynaklandığı kanaatine vardık”. sanıklara atfedilen fiilin bilinçli taksir boyutunda manevi unsur içerdiğini ve “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet verme” suçundan 2’şer yıl 8’er ay hapis cezası verilmesini talep etti. Bunlar için her birine 6 aya kadar hapis cezası verilmesi gerekiyor. (DHA)