Barselona’nın Santa Creu i Sant Pau hastanesinde çalışan bilim adamları insan vücudunun *yüksek rakımlara ve oksijen eksikliğine nasıl dayandığını* araştırıyor.
Barselona’nın Santa Creu i Sant Pau hastanesinde çalışan bilim adamları insan vücudunun yüksek rakımlara ve oksijen eksikliğine nasıl dayandığını araştırıyor.
Genetik ya da katılım bilimi sayesinde vücudun adaptasyonunun kolaylaştığını düşünen bilim adamları bu teorilerini güçlendirmek için Sherpa-Everest projesi kapsamında keşfe çıktı.
Uzmanlar dağcı Ferran Latorre’nin Himalayalardaki Everest tırmanışına eşlik ederek sorularına yanıt aramaya çalıştı.
Bu uzun yolculuk uzmanlar için olduğu kadar 14. kez Everest’e tırmanan Ferran için de zorlu bir maceraydı.
Comparteixo vídeo del moment que faig cim a l’Everest amb ús d’oxigen artificial. Moltes gràcies a tots per les mostres de suport rebudes! pic.twitter.com/e8OniP9ZN9
— Ferran Latorre (@ferranlatorre) May 27, 2017
Dağcı Ferran Latorre: “Bu çadır benim geçici evim. Eşyaları kendinize uyarlıyorsunuz, tabii ki burada tek başınıza çok zaman geçiriyorsunuz. Evinizi ve yakınlarınızı özlüyorsunuz. İçiniz sıkılıyor, üzülüyorsunuz.”
Tıpkı Barselona’daki bilim adamları gibi Ferran Latore de bu projenin kobaylarından biri oldu.
5.400 metre yükseklikteki bir kampta, dünyanın dört bir yanından gelen 15 dağcı ve 22 Himalayalar’da yaşayan Şerpalar üzerinde testler yapıldı.
Kan örnekleri buzda saklandı. Ardından uzman ekipler ardından helikopterle Nepal cumhuriyetinin başkenti Katmandu’ya taşıdı.
Kan numuneleri önümüzdeki haftalarda incelenmek üzere Barselona’ya gönderilecek.
Sibelmed en el Everest. Sherpa Project, prevé avanzar en el tratamiento de las personas que sufren EPOC. https://t.co/tmKSlE3NSApic.twitter.com/XEctDUtrq1
— Sibelmed (@Sibelmed) May 16, 2017
Euronews muhabiri Ana Buil Barselona’dan aktarıyor: “Everest Dağı’na 10 bin kilometre uzaklıkta, bir kaç derece daha fazla ısı ve deniz seviyesine daha çok yakınlıkla Barselona’nın Santa Creu i Sant Pau hastanesinde bulunuyoruz. Sherpa Everest projesi burada doğdu. Projeyi kimlerin yürüttüğüne bir göz atalım.”
İki genetik mekanizma, aşırı yüksekliğe uyum sağlayabilme kapasitemizde güçlü bir rol oynuyor: Binlerce yıla yayılan gelişim ve gen ifadesi değişikliklerini inceleyen bilim epigenetik.
Sant Pau Araştırma Enstitüsü Genomik başkanı José Manuel Soria: “Oksijen eksikliği veya aşırı yükseklik gibi ortamlara maruz kaldığımızda DNA dizimiz değişmez. Bu durumlarda asıl değişen genlerin ifade şekillerinin nasıl düzenlendiği. Biz bunu araştırmak istiyoruz.”
Himalaya’da alınan numuneler, astım, kronik obstrüktif pulmoner hastalığı ve kronik oksijen yetersizliği olan 50 hastanınkiyle karşılaştırılacak.
Sant Pau Hastanesi Gögüs hastalıkları uzmanı Oriol Sibila: “Hedefimiz farklı oksijensizlik durumlarına nasıl uyum sağlanacağını araştırmak. Örneğin denizde, Everest yüksekliğinde, 8 bin metrelik bir tırmanışın ardından vs. Elde ettiğimiz verileri hastalarımızınkiyle karşılaştırmak istiyoruz: Onlar saki sürekli oksijensiz durumda gibiler.”
Bu proje hastalara olduğa kadar Ferran Latorre gibi dağcılara da yarıyor. Ferran altı başarısız denemenin ardından 14.kez 8 bin metrelik son tırmanışını yaptığını ifade ediyor:
Dağcı Ferran Latorre: “Bir sonraki hedefim mi? Aslında 14 kez 8 bin metre tırmanınca beni bekleyen hala çok şeyin olduğunu anladım. Özellikle de 8 bin metrelik bir dağda yeni bir yol bulabileceğim fikri. 14 kez denedim fakat başaramadım. Ayrıca Everest’e kuzey cepheden oksijensiz tırmanmayı denemek istiyorum. Ve tabii ki Arjantin’deki Cerro Torre’ye ve Eiger kuzey cephesine tırmanış. Dağcılığa veda etmeden önce bunları yapmam gerekiyor. “
“L’alpinisme és la metàfora perfecta del repte pel repte, de l’absurd.” Ho diu
ferranlatorre</a>, primer alpinista català amb catorze vuitmils. <a href="https://t.co/oxiCkP4qfQ">pic.twitter.com/oxiCkP4qfQ</a></p>— La Xarxa Notícies (
xarxanoticies) June 16, 2017