Pazar, Aralık 22

Nijer’deki askeri darbede Rusya rol aldı mı?

Nijer’de cunta lideri General Tchiani, Muhammed Bazoum’un ülkenin güvenliğini tehdit ettiğini, ekonomik sıkıntılar ve yolsuzluk getirdiğini iddia etti ve bu ‘hataları’ darbeye gerekçe gösterdi.
Batılı uzmanlarsa bu açıklamaların sadece Kremlin’in propagandasına yarayacağı görüşünde.

Nijer, son yıllarda aşırılık yanlılarıyla mücadelenin yanı sıra yasa dışı göçü engelleyerek sadece Sahel bölgesi için değil, aynı zamanda Avrupa Birliği (AB) için de bir güvenlik bekçisi oldu.

REKLAM

Son günlerde ise başkent Niamey sokaklarındaki Rus bayrakları ülkedeki askeri darbenin sembollerinden biri haline geldi. 

Medyaya yansıyan görüntülerde, darbe destekçilerinin ellerinde “Kahrolsun Fransa, yaşasın Putin” sloganlarının yazılı olduğu dövizler görülüyor.

2020’den bu yana Sahel bölgesinde beş askeri darbe yaşandı. 

Rus özel güvenlik şirketi Wagner’e ait paralı askerler 2019-2020’de Mali’de ortaya çıktı. 

Bu noktada, Batılı askerler ve özellikle de radikal İslamcı cihatçılarla savaşan Fransızlar ülkeyi terk etti.

Ancak Batılı uzmanlar Rusya’nın Nijer’e müdahalesinden bahsetmek için henüz çok erken olduğu görüşünde. 

Birleşmiş Milletler (BM) insani yardım çalışanları dahil yabancı gözlemciler de şu ana kadar Nijer’de Rus paralı askerlerine dair bir kanıt görmediğini belirtiyor. 

İngiliz düşünce kuruluşu Chatham House’dan Afrika uzmanı Alex Vines, ülkedeki durumu abartmaktan kaçınılması gerektiği görüşünü dile getiriyor ve ekliyor: 

“Birkaç Rus bayrağı dağıtmak zor değil. Rus bayraklarının sergilenmesi Rusya desteğinden ziyade Batı karşıtı, özellikle de Fransa karşıtı duyguların bir ifadesi.” 

Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden araştırmacı Lauriane Devoize de Moskova’nın Nijer’e müdahale edip etmediğini söylemek için henüz çok erken olduğu görüşünde.

“Rusya bir dereceye kadar darbeyi kınadı ve hem Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov hem de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (Rusya-Afrika zirvesi sırasında) darbecilere gitmeleri ve iktidarı başkana iade etmeleri çağrısında bulundu” diyen Devoize, “Nijer hem Avrupa hem de Rusya ile iş birliği yapıyor. Rusya’dan silah satın alıyor. Dolayısıyla darbenin Rusya’nın lehine olduğunu düşünmüyorum.” değerlendirmesinde bulundu. 

REKLAM

Bununla birlikte Kremlin, AB’nin Afrika’daki siyasi konumunu zayıflatarak en azından dolaylı olarak bu durumdan faydalanabiliyor. 

Nijer’in devrik Devlet Başkanı Muhammed Bazoum, ülke tarihinde özgürce, demokratik yollarla seçilmiş ilk devlet başkanı olarak kabul ediliyordu. 

Bazoum, Nijer’de başkanlık muhafızlarının darbe yaptığı sırada gerçekleşen Rusya-Afrika zirvesi için St Petersburg’a gitmeyen Afrikalı liderler arasındaydı. 

Vines, “Rusların bu fırsatı kaçırmayacağı açık, özellikle de Ukrayna’daki çatışma göz önüne alındığında bunun Batı’yı zayıflattığını görürlerse.” diyor. 

Ayrıca Vines, bu durumu endişe verici olarak gördüğünü belirtiyor. 

REKLAM

Ona göre Bazoum yönetimi Batı yanlısıydı, dolayısıyla darbecilerden farklı bir tutum görülebileceği öngörüsünde bulunuyor. 

AB, darbecileri Nijer’in meşru liderleri olarak tanımayı reddetti. 

Niamey Fransa’ya uranyum ve altın sevkiyatını durdurduğunu açıkladı. 

Nijer dünyanın yedinci en büyük uranyum tedarikçisi konumunda. 

Fransız medyasına göre ülke Fransa’nın nükleer enerji santrallerinin yakıtının yüzde 15-17’sini sağlıyor.

REKLAM

Ancak Batılı uzmanlar, Avrupa’nın (ve Batı’nın) bu ülkeyle ilişkilerini belirleyen ana konunun ticaret olmadığını savunuyor. 

Sahel, istikrarsız doğal koşullara ve düşük verimliliğe sahip bir bölge. 

Radikal İslamcılık ve cihatçılığın yükselişine tanıklık eden sürekli bir değişim kaynağı. Tüm bunlar yasa dışı göçü teşvik ediyor.

Devoize, “Nijer, Sahel’deki aşırılık yanlılarıyla mücadelede yer alan tüm Avrupa devletleri için kilit bir müttefik konumunda. Almanya, Belçika ve İtalya’dan bahsediyoruz” diyor ve devam ediyor:

“Ve AB, Nijer’deki eylemleriyle bu sorunlarla mücadelede Afrikalılarla nasıl işbirliği yapmak istediğini göstermiştir.”

Devrik Devlet Başkanı Bazoum, istikrar ve barışın öncelikli politikaları olduğunun altını çiziyor ve cihatçılıkla mücadele etmek ve yasa dışı göçü azaltmak için AB ile aktif bir şekilde iş birliği yaptığını dile getiriyordu. 

Darbeyi gerçekleştiren cunta ise Bazoum’un terörle mücadele politikasını ‘başarısız’ olarak nitelendirerek devlet başkanını “acı gerçekleri gizlemeye çalışmakla” suçladı. 

Kansız askeri darbeyi gerçekleştiren cunta lideri General Tchiani, Bazoum’un ülkenin ulusal güvenliğini tehdit ettiğini, ekonomik sıkıntının yanı sıra ülkeye yolsuzluk getirdiğini iddia etti ve bu ‘hataları’ darbenin arkasındaki nedenler olarak gösterdi.

Bu açıklamalar Kremlin’in propaganda söylemine hizmet edebilir.

Vines, Moskova’nın tutumunu şu sözlerle özetliyor:

“Rusya Federasyonu, Dışişleri Bakanı Sayın Lavrov aracılığıyla Nijer’deki darbeyi kınadı ve anayasal düzenin yeniden tesis edilmesini talep etti. BM Güvenlik Konseyi’nin konuyla ilgili açıklamasını da destekledi. Ancak Wagner’in kurucusu Yevgeniy Prigojin, Nijer’deki darbeyi memnuniyetle karşıladı, bunu emperyalizm ve yeni sömürgeciliğe karşı mücadelede bir adım olarak nitelendirdi ve Niamey’deki darbecilere desteğini sundu.” 

Batı Afrika bölgesel bloğu ECOWAS, durumu çözüme kavuşturmak amacıyla cuntadan yaptırım ve askeri müdahale tehdidi altında meşru devlet başkanını iktidara geri getirmesini talep etti. AB, ECOWAS’ın kararlarını destekleyeceğini bildirdi. 

Buna karşılık komşu ülkeler Mali ve Burkina Faso’daki cunta yönetimleri de dışarıdan bir müdahale olması halinde General Abdourahmane Tchiani’nin yanında yer alacaklarını ilan etti.

Bir ECOWAS delegasyonu 4 Ağustos’ta Nijer’i ziyaret etti ancak Tchiani ile görüşemedi. 

Aynı günün ilerleyen saatlerinde Batı Afrika temsilcileri güç kullanımından vazgeçtiklerini ancak yaptırımları artıracaklarını açıkladı.

Uzmanlara göre komşu devletlerin tecrübelerinden yola çıkılarak, sonuçlar daha da vahim olabilir ve Nijer, cihatçılara karşı daha savunmasız hale gelebilir. 

Devoize tüm bölgenin güvenliğinin tehlikede olduğunu söylüyor: 

“İstikrarsız bir siyasi durum sadece cihatçıların ilerlemesine yardımcı olur. Ve Nijer… Mali’den, Burkina Faso’dan, hatta Libya’dan erişim sağlayan cihatçı gruplar için bir tür merkez noktasıdır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

istanbul masöz romabet giriş betgar
ekrem abi sitesi gaziantep escort